7 Ekim 2010 Perşembe

Küfür Etmekmidir Rahatlamak & Yazmakmıdır Rahatlamak

2side rahatlama yöntemi olarak kullanılır aslında. Yazmak rahatlatmanın en öndesi gibi bişey. Küfür ederekte rahatlar insan ama bazen küfür ettikçe sinir olur daha fazla yada ne bilim küfür bu çok kullanışlı. Şimdi buraya yazıyorum rahatlamak için, başka yerlere yazsam küfürle distile ettiğim şeyleri yazmak zorunda kalıcam çünkü. Bence burası gayet iyi. Ama iyide dememek lazım, baskına uğramıştı bigün. Şimdi düşünüyorumda ne gündü be. Elden gelen buysa, ayaktan gelende gitmektir falan derken demiyeceksin işte siktirip gideceksin, içini çürüttükten sonra gitsende, kalsanda, siktirolsanda ne fayda. Ama makyaj akıyor damla damla bu kez herkezleştirmeden, gözden düşürerek. Salaklaşıyorsun farkındamısın. Yada şairin üstüne basa basa banane dediği gibi;
Yansın ibnelerin alayı, su veren itfayenin hortumunu sikeyim. Tuncay abinin dün akşam şarkının içinden çıkardığı kısımla bitireyim yazıyı. Yıllarca dinlediğimiz " Dönülmez akşamın ufkundayız " şarkısı artık gözümde bir başka hale büründü, bu şarkı bu kadar gizemli ve mistikmiydi, erçekten bambaşka bir hal aldı artık. O götürdü rakıyı, şarkıyı anlattı, keşke hep anlatsaydı, yada her gece bi şarkıyı anlatsa açıklasa masal gibi, iç abi afiyet olsun.

cihana bir daha gelmek hayal edilse bile
avunmak istemeyiz, böyle bir teselli ile
geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
geçince başlayacak, bitmeyen sükûnlu gece

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Tarihten Bir Sayfa

Blog Widget by LinkWithin