Ah be kardeşim başına ne geldi gibi bir gerizekalı Yalın şarkısıyla giriş yapmak zorundayım. Gerçektende başına ne geldi yani. Hafif sendeleme sonra bir topuk pası, hemde maç bitmek üzere, kader diyelim biz buna mecburen. O topuk pası atıldıda ne oldu, Robben büyük ihtimal pası TV karşısındaki koltuğa atmış oldu. İlk fire değil tabikide Robben, kimler var kimler. Çoğunu biliyorsunuz zaten, ama bu adamları toplasan harika bir kadro oluşur yani. Sakatlardan ziyada heleki çağırılmayan isimler konusuna girsek hiç çıkmayız gibime geliyor.
Sakata gelen isimlere geçecek olursak, turnuva öncesinden Beckham'ın sakatlığı ilk kesinleşen isimdi. Gerçekten kötü oldu, Beckham gibi bir futbol ikonunun sahada o formayla görememek gerçekten bir kayıp. Westermann, Adler, Ferdinand, Essien, Lass, Obi Mikel ve Ballack kupa kadrolarına alınmayan isimlerdi sakatlandıkları için. Ballack'ın nasıl gümbürtüye gittiğini yazmıştık, canlı izlemiştik biliyoruz. Tariher yaklaştıkça sakat sayınlarında değilde, yıldızların sakatlanması konusunda düşüş hiç olmadı desek yeridir. Japonya maçında ninja tekmesine Maruz kalan Drogba, dirseğindeki çatlak sayesinde turnuvayı kaçırabilir. Çoğu kişinin süpriz bekleyip o ölüm grubundan çıkmasını umduğu o Fildişi'nin eğer Didier dönmezse, evlerine erken dönecekleri aşikar.
Robben'i yazdık zaten, Pirlo ise antrenman kurbanı, sonu ne olur beklemedeyiz. Tek sevindiren sakatlık haberi Slovak Skertel'den geldi. Kosta Rika maçında ciddi şekilde sakatlandı denildi ama, şimdi durumunun iyi olduğu açıklandı ki elde var birhaline geldi. Unutmadan, umutlar azda olsa Robben ve Drogba'dan umudu kesmeyin. Bu Robben'siz Hollanda'yı izlemek istemiyorum açıkcası.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder