30 Ekim 2012 Salı

Üçleyelim #1

 Mainz 3 - 0 Hoffenheim
21' Szalai
46' Szalai
64' Szalai
 
 Admira Wacker 4 - 6 Austria Wien
2' Philipp Hosiner
89' Philipp Hosiner
90' Philipp Hosiner

 Heracles Almelo 6 - 3 Heerenveen
18' Ninos Gouriye
58' Ninos Gouriye
68' Ninos Gouriye

Sundsvall GIF 0 - 4 IFK Norrköping
8' Gunnar Thorvaldsson
44' Gunnar Thorvaldsson
63' Gunnar Thorvaldsson

29 Ekim 2012 Pazartesi

Kopenhag Derbisi



FC Kopenhagen 1 - 0 Brondby IF
12' Stadsgaard
21/10/2012
Parken Stadium @Copenhagen

27 Ekim 2012 Cumartesi

Derby della Smyrna


Geçen yıl askerde ne ceremelerle iki maçıda izlemiştik. Ataçtan anten yapmalar, telefondaki tvden komutandan kaçarak izlemeler falan. Bu sene içindeyiz olayın. Karşılıklı klavye atarlanmalarından sonra yarın iş yeşilliklerin üzerinde olacak. Berabere bitmesin kardeşim, birisinin kazandığı maç olsun ama Karşıyaka kazansın. Sahadakilerden ziyade asıl maç yarın Çarşı ile Yalı arasında olcak zaten. İzleyip gayet iyi görebilirsiniz. Yeşilli kırmızılı derby della Smyrna artık başlasın.

26 Ekim 2012 Cuma

Merso

Soyadı gibi şahine binecek hali olmadığına göre, kusura bakma Nuri ama paran varsa mutlusundur.

25 Ekim 2012 Perşembe

57 Ekran: Çok Değişik Bir Maç

 Yeni bir stad, ekranda acayip fazla yağdığı görülen bir yağmur - belkide gayet normal - maça gidenlerin söylendiği rezalet yol, zeminin hali ve hala bu takımda ne varki neresi rüya takım ben anlayabilmiş değilim. Maçın özeti Fatih Terim'in tam resimdeki gibi gökyüzüne bakarken ekrana gelmesiydi aslında. Seneler önceki büyüklerin anlattığı Werder maçı gibiydi bu maç yada bizim gördüğümüz Adler'in Adler olduğu Leverkusen maçı. Hava şartları koca İstanbul'da sarı-kırmızı renk nerde fazla görünce oraya ayrı özen göstermeye hala devam ediyo belli. Zeminin haline değinmeye hiç gerek yok. Klasik Türkiye, klasik rezillik. Bizim yaşımız görmeye ve izlemeye yetti, hani Stade de Gerland'da Mustafa Özkan'ın golüyle Denizlispor daha ilk dakikalarda öne geçmişti Lyon karşısında, sonrada hayatımda görüp görebilceğim en büyük baskıya rağmen yenmişlerdi onları, bu maçında pek farkı yoktu o maçtan, biraz ıslaklık dışında.

 Resimdeki Parçalı formalıların penaltı konusunda resimde yer değiştirmeleri gerekiyordu. 8 önde, 10 numaralı arkada izliyor olacaktı ki herşey daha güzel olsun. Neden ben atcam deyip kullandı anlamak güç. Bknz. Ankaraspor-Fenerbahçe maçı Kezman'ın açırdığı penaltı.

 Yine kalar içinde, yine seviyorum bu adamı, yine seviyorum. Kewell bir sen iki. Toulouse'da oynarkende, Bolton'da oynerkende hayrandım sana. Kaşında aynı yerden patlamaya devam ediyor, şimdide 1 ay yok. Olmadı.

 Büyük golcü olmak, gol kralı etiketine sahip olmak hep gol atmak demektir. 4 büyük kulüpte forma giyip bilmemkaç Şampiyonlar Ligi maçına çıkıpta daha ilk defa bu sahnede gol atmak değildir gol kralı olmak. Neden alındığını hala bir anlayabilsem.

Bu resme bi isim koymak zor. Kapalı spor salonlarının bile bu zamanda hala çatısı akıp, antrenman yapanlara aldırmadan suyun damla damla içine dolmasını bekleyen kovalar olduğu ve var olduğu sürece bu resimler fırından ekmek almak kadar sıradan.

Galatasaray 1 - 1 CFR Cluj
76' Burak Yılmaz
---
19' Dany (k.k.)

23/10/2012
@ Ali Sami Yen Spor Kompleksi TT Arena, İstanbul

Tarihten Bir Sayfa

Blog Widget by LinkWithin