Yeni bir stad, ekranda acayip fazla yağdığı görülen bir yağmur - belkide gayet normal - maça gidenlerin söylendiği rezalet yol, zeminin hali ve hala bu takımda ne varki neresi rüya takım ben anlayabilmiş değilim. Maçın özeti Fatih Terim'in tam resimdeki gibi gökyüzüne bakarken ekrana gelmesiydi aslında. Seneler önceki büyüklerin anlattığı Werder maçı gibiydi bu maç yada bizim gördüğümüz Adler'in Adler olduğu Leverkusen maçı. Hava şartları koca İstanbul'da sarı-kırmızı renk nerde fazla görünce oraya ayrı özen göstermeye hala devam ediyo belli. Zeminin haline değinmeye hiç gerek yok. Klasik Türkiye, klasik rezillik. Bizim yaşımız görmeye ve izlemeye yetti, hani Stade de Gerland'da Mustafa Özkan'ın golüyle Denizlispor daha ilk dakikalarda öne geçmişti Lyon karşısında, sonrada hayatımda görüp görebilceğim en büyük baskıya rağmen yenmişlerdi onları, bu maçında pek farkı yoktu o maçtan, biraz ıslaklık dışında.
Resimdeki Parçalı formalıların penaltı konusunda resimde yer değiştirmeleri gerekiyordu. 8 önde, 10 numaralı arkada izliyor olacaktı ki herşey daha güzel olsun. Neden ben atcam deyip kullandı anlamak güç. Bknz. Ankaraspor-Fenerbahçe maçı Kezman'ın açırdığı penaltı.
Yine kalar içinde, yine seviyorum bu adamı, yine seviyorum. Kewell bir sen iki. Toulouse'da oynarkende, Bolton'da oynerkende hayrandım sana. Kaşında aynı yerden patlamaya devam ediyor, şimdide 1 ay yok. Olmadı.
Büyük golcü olmak, gol kralı etiketine sahip olmak hep gol atmak demektir. 4 büyük kulüpte forma giyip bilmemkaç Şampiyonlar Ligi maçına çıkıpta daha ilk defa bu sahnede gol atmak değildir gol kralı olmak. Neden alındığını hala bir anlayabilsem.
Bu resme bi isim koymak zor. Kapalı spor salonlarının bile bu zamanda hala çatısı akıp, antrenman yapanlara aldırmadan suyun damla damla içine dolmasını bekleyen kovalar olduğu ve var olduğu sürece bu resimler fırından ekmek almak kadar sıradan.
Galatasaray 1 - 1 CFR Cluj
76' Burak Yılmaz
---
19' Dany (k.k.)
23/10/2012
@ Ali Sami Yen Spor Kompleksi TT Arena, İstanbul