İspanya ile EURO 2008'in verdiği gazla grupta kafa kafaya oynarız diyorduk her turnuvanın kura çekilişinden sonra dediğimiz gibi. Ama elbette bir yerlerde baraj maçları bekler diyorduk bizi kendimize. Peki ne oldu bu akşam B planı bile yoktu bu akşamki planımızda, baraj dahi görünmüyordu. Fatih Terim'in vedası niteliğinde bir maçtan başka hiçbir başka özelliği yoktu bu maçın. Barış, kardeşlik, dostluk v.s.. zırvalandı durdu Belçika maçından sonra. Biz bizi öldürenlerle niye kardeş olmaya çalışıyoruz senelerdir hala anlamış değilim orası ayrı mevzu zaten. Yok bu maç diğer turnuvada sıralamamızı ilgilendirirmişte, tribünlerde Azerbaycan bayrağı yasakmışta, Bursa'lı seyircilerin maça tepkisi ne olcakmışta falan filan. Bu maçın bana tek özelliği vardı oda Fatih hocanın son maçıydı hepsi bu, gerisi gerçekten traş çünkü. Türk futbolu kendi çapında zirveye çıktığında Euro 2000 ve 2002 Dünya Kupası haricinde diğer başarılarda takımın başında hep o vardı. Tamam alışkanlıklarından vazgeçmiyor, dik kafa, hep aynı adamları çağırıyor ama o Fatih Terim bi yerden bakmak gerekirse. Hadi bakalım şimdi onun gitmesini isteyen tellallar onun yerine palavraspor gazetelerinde, köşe yazılarında kimleri beğeniyorlarsa kulübeye onları monte etmeye başlarlar artık. Lucescu, Daum, utanmadan Hiddink, Ersun Yanal, Bülent Uygun falan ama bence en uygunu Yılmaz Vural. Lig düşme olsa Milli takımı bile küme düşürür zaten bu adam.
Her golden sonra hocalarına son kez koşup sarıldılar, herşey için bu balık hafızalılar teşekkür etmesede İsviçre Avusturya'da milleti ekran başına diktisek bile senin sayende der gibiydiler. Burda Fatih Terim avukatlığı yapmıyorum ben, sadece yaka paça onu göndermek isteyen çok bilenlere demek istiyorum. Bu kadrola orda 3. olabiliyorsan, burdada bu gruptan çıkman lazımdı. Her turnuva öncesi yumurta kapı işinden gerçekten bıktı bu ülke, adam akıllı rahat rahat ne zaman maç izleyeceğiz ki, ki buna takımlarda dahil. Salaklığımız sayesinde ki herkez bunun farkında bir Bosna Hersek efsanesi bizim sayemizde yaratılmaya başlandı, biz başardık bunu. Üzülmekmi gerekir sevinmekmi muamma. Maçtan aklımda kalan tek konu Servet'in golü. Ayakla attı, sol ayakla, ağzım açık kaldı ne oluyoruz diye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder