9. haftanın kapanış maçı adına yakışır biçimde bol tempolu, bol gollü ve seyir zevki olarak iyi bir maç geçti. Galatasaray'ın bu sezonki oynayış biçimi puan kayıpları ile geçen son 3 maçın ardından ara iyi gelmiş olacakki aynı eski seriye devam eder nitelikte başlandı maça. Daha ilk dakikadan Kewell'ın şutu ve ilerleyen dakikalarda Gökhan Zan'ın kafa vuruşu üst direkten döndü. Kewell aynı klas Kewell, böyle bir adamı canlı izlemek gerçekten keyif veren bir olgu. Keita yine o bindirmeleri durup hızlanması ve akabinde rakibini ekarte etmesi ve gerçektende milli maç arasının Galatasaray açısından iyi geçtiği ve toparlanıldığını gösterdi açıkcası. Ankaragücü maçında 11'de olan Elano, Uğur ve Aydın yedekteydi, Caner ise kadroda yoktu. Tamam Elano daha kendini gösteremedi mazeretleri ortada dolaşır durur uzunca bi zaman, ama bu adam ki bu takımda yedek kalıyorsa bişeyler vardır ters giden yada takım çok iyi mi oynuyor kenardan bakınca diye sormak gerekiyor. Ama Elano eşittir Lincoln olacak gibi bir his var içimde ki gidişat hafiften o yolda.
9. haftası oynan ligde 1-1'lik Eskişehir maçı hariç geri kalan maçlarda Galatasaray galibiyetlerini ya 4'lük skorla yada 3'lük skorla aldı şimdiye kadar ve bu akşamda yol yordam değişmedi yine 4 atarak 3. galibiyetini aldı. Diğer kalan 4 maçtada 3 gollü galibiyet aldı, ayrıca ligde 2 maçta yediği gol sayısı 6 oldu!
Maça gelicek olursak Kewell'ın klas golü ve ardından Keita'nın sert şutunu Servet önünde bulunca kaleye postalamasıyla (Sylva'nında şansızlığını unutmayalım) 2-0'lık öne geçme durumu Tayfun'un defanstan seken serbest vuruşu tamamlamasıyla 2-1 olatraka gidildi soyunma odasına. Sıkıcı başlayan 2. yarıda Ayhan'ın maç boyunca yaptığı kendini aşan çalım serilerinden sonra topuk pasıda yollayım bide bacak arasından derken dibinde biten Colman'a kaptırdığı top ki bu adam ligde uzaktan sert ve düzgün vuran adamlardan işte kaptırırsn öyle meziyetleri olan Colman özellikleri gibi düzgün ve uzaktan 2-2'ye getirdi maçı.
Durum 2-2 olunca Galatasaray aslında kolay alabileceği maçı zora soktuğunun farkına vardı, ve sertleşmeye başlayan oyunla beraber, aynı maçın başlarındaki gibi hızlı ve teknik adamlar sayesinde bi anda Arda ve Baros'un 3 dakikaya sığdırdığı gollerle tabelayı 4-2'ye getirdiler. Zaten nedense Arda ve Baros goller haricinde pek gözükmediler sahada aslında, yada benim gözler harbiden bozuk. Oyun rölantiye alınınca Trabzon fırsat bu fırsat deyip iyice bastırmaya başladı. Galatasaray defansı bi anda neye uğradığını şaşırdı aslında ve çabuk toparlanması gerekirken o açık uzunca bi süre devam etti. Sonradan Gökhan Ünal takviyesi oyuncunun yapacağı asistle taçlandı ama bu gol güzel bi tokat oldu Galatasaray defansına, mecburen toparlanma yaşandı hemen kalan az zamanda beraberlik gelmesin diye. Ve Kadıköy deplasmanı öncesi son lig maçınıda kazanan Galatasaray, Fenerbahçe'nin bugün 90+4'te yediği golle ünvanını Antep'te bırakması ve derbi öncesi puan farkının 2'ye inmesi önümüzdeki hafta herşeyin, aslında her FB-GS derbisinde olduğu gibi bütün ülkenin tek maça kitlenmesini sağlayacak. Fenerbahçe kendi evinde yine mutlak favori maçıda kazanacak gözüle bakıyorum her ne kadar Galatasaray'lı olsamda. Souza'ın bugün 90+4'te attığı gol tam çıldırtacak cinsten, hemde her 2 tarafıda. Küçük bir not : Arda Turan Galatasaray formasıyla Tarbzonspor'a karşı Ali Sami Yen'de oynadığı 4. maçındada boş geçmedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder