Trabzonspor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Trabzonspor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Nisan 2010 Pazar

Hata Affetmeyen Colman



Ligin ilk yarısında oynanan Galatasaray'ın 4-3 kazandığı maçta Colman'ın attığı gol. Gereksiz bir çalım deneme, Colman'ın kaptığı top yada Ayhan'ın kaptırdığı top ve gelen Colman golü.



Buda ligin 2. yarısındaki, Trabzonspor'un 1-0 kazandığı Galatasaray maçı. Gereksiz bir çalım deneme, Colman'ın kaptığı top yada Emre'nin kaptırdığı top ve gelen Colman golü.
Ne kadar benzer yanları var değilmi. Ya Colman kaptığını affetmiyor, yada Galatasaray'da gereksiz çalım sevdası hala devam ediyor.

21 Mart 2010 Pazar

Trabzonspor : 1 - Galatasaray : 0

15 dakika geç dahil oldum bugün maça, pekte birşey kaybetmemişim görüntü olarak hani. Bütün stad, reklam panoları, yedek kulübeleri, krampon bağcıkları ve top kombinasyonu Nike'nin aids zımbırtısı içindi, iyice ve iyide gayet reklamlarını yaptılar bu akşam.
Sahada, aynı spikerinde belirttiği gibi sanki çoktandır futbol oynamamış ve oyuna aç insanlar varmışçasına oynadılar maçı. Seyir zevki oldukça yüksekti, temposu, atakları, tribünü, baskısı falan. Egemen ve klasik Yattara eksiğinden başka eksiği yoktu Trabzonspor'un. Galatasaray'da başlı başına artık yokluğu fazlaca hissedilen Kewell ve Arda'dan yoksun çıktılar. Arda'nın yerine bugün sahada ilk 11'de olan Giovani hiç sırıtmadı, üstüne üstlük çok iyi bir oyun oynadı sahada. Hızlı, süratli, çabuk ve iyi derecede önündeki adamları eksiltiyor. Barça'da oynarken aynı Ronaldinho gibiydi oyun sitili, yürüyüşünden tutun, çalımlamasına top sürüşüne kadar. Hiç değişmemiş, zaten çoğu pozisyondaki hareketleriyle Brezilyalıyı izler gibi hissettirmiyor değil. Trabzon maçlarında son zamanlarda bir istatistik türedi. Ya Colman, yada Arda gol atmadan geçmiyor. Arda yoktu boş geçti, Colman vardı boş geçmedi. Gol pozisyonundan önce zaten 2 takımda maçın hakkını vererek çok iyi oynadılar. Karşılıklı ataklar, Trabzon'un ardı ardına Galatasaray kalesine gelmesi ve Burak'ın gol çabası.
Maçta gol gerçekten çok basit şekilde geldi. Neill'e özendi Emre Güngör o pozisyonda, ee tabi Colman olunca işin ucunda fırsatı kaçıracak değil, daha doğrusu ikramı boş çevirmek olmaz. İlk yarıdaki maçtada yine hata ve Colman vardı sahnede, hatırlayan bilir. Bu pozisyonda Trabzonspor golü atmadı, burada Galatasaray golü yedi efendim. Bunun başka türlü bir izahı yoktur zaten. Gol pozisyonu dışında dışında Emre maç genelinde hakkını veren bir performans ortaya koydu, ama ne yaparsan yap futbol hatalar bütünü.
Gol maçın gidişatını değiştirmedi. Oynanan oyun yine aynıydı, pozisyonlar, heyecanı falan. Futbol adına doyurucu maçtı bunu kestirmek zor değil. Maç içinde Caner'in verilmeyen golü ve Burak'ın düşürülmesi en tartışılmaya açık pozisyonlar. Caner'de elle müdahale var gibi yada var. Ama verilmemesi golün belkide iyi oldu. Eskişehir maçı sonrası el kol golü ve Galatasaray'a hakemlerin özür golü denirdi kesin. Burak'ın pozisyona gelince, hakemle aynı düşüncedeyim. Hızlı giden topa, hızlı ve dengesizce girme, akabinde kendini yerde bulma. Trabzonspor forvetleri gerçekten adamı çıldırtacak cinsten. Şu taraftara hak vermemek elde değil. Çokca pozisyonu rahat rahat harcadılar hani.
Ve ayrı bir paragraf açmak lazım maçın adamına. Recep Onur Kıvrak. Şimdiye kadar olan belkide en güzel oyununu oynadı bu akşam. Heleki Geovani'nin topunu çıkarması falan.
İki takımın çok iyi oynadığı bir maç ve kazanan Trabzonspor, ve kaybedip aslında önümüzdeki hafta oynayacağı derbiyi dahada zor hale ve önemli hale getiren Galatasaray.

Trabzonspor : 1 - Galatasaray : 0
30' Colman

25 Ocak 2010 Pazartesi

Ufo Gören Masum Köylü

İlk defa kar görüyorum, ama çok güzel bir duygu. Bu anı yaşadığım için çok mutluyum.
Teofilo Gutierrez -- Trabzonspor

8 Ocak 2010 Cuma

Trabzon 2016

2016 stad sorunu alıp başını gitmişti. Aday şehirlerin içinde Trabzon'un bulunmaması oldukça tepki çekerken, bordomavi.net sitesi Trabzon'u EURO 2016'ya tek başına aday yaptı. Logo, maskot ve stadlar haır yani. Hayranım şu Karadeniz zekasına. Gördüğümden beridir gülüyorum. Çok yaşayın be siz. :D

2 Ocak 2010 Cumartesi

Sezer ve Murat

Sivasspor bitmiştiya hani, artık komple bitebilir ama belkide tüm vücudun kangren olmaması için bu kolu kesmeleri iyide olmuş olabilir. 2 senelik Sivas efsanesinin kemik kadrosundaki oyunculardan biridi Sezer Badur. Dediğim gibi Sezer hamlesi artı yada eksi yönde kendini gösterecek ligin 2. yarısı. Aynı zamanda Trabzon yönetimi bir transfer daha yaptı. Düşürülen Ankaraspor'un forveti Murat Tosun. Bonservisi elinde olduğu için bedelsiz geldi, bu arada unutmadan 350 bin dolar verdiğini söyleyelim Trabzon'un Sezer için.
Sezer 1984 Berlin doğumlu. Almanya'da top koşturduktan sonra, 06-07 sezonunda Karşıyaka'ya transfer oldu. 1 sezon İzmir'de kaldıktan sonra 07-08 sezonunda Sivas'a geçti. 47 maçta 7 gol attı.
Murat Tosun, aynı Sezer gibi 1984 Berlin doğumlu. Hemşehri çıktılar yani. Onunda Karşıyaka serüveni bulunmakta. Kariyerleri benzer topçular yani, yollarıda burda kesişti. Hücuma dönük orta saha oyuncusu olan ve aynı zamanda orta sahanın her iki kanadındada görev yapan Murat çok amaçlı İsviçre çakısı gibi. Ankara forması altında 80 maçta 14 gol attı.

1 Aralık 2009 Salı

Şenol Güneş ve Trabzonspor

Bugün Trabzon'a gelen ve ayağının tozu ile imza törenine katılan Şenol Güneş 3,5 senelik sözleşmesini imzaladı. Beklentiler çok büyük, karşılama çok büyük ve öyle çok katılım vardıki imza törenine şaşılacak seviyede. Trabzon Valisi, Belediye Başkanı, Sivil toplum örgütleri başkanları, eski ve yeni yöneticiler ve eski başkanlardan oluşan çok kişili komite. Gerçekten beklentiler çok fazla, Şenol hoca bu yükü kaldırabilirmi zamanla göreceğiz. Sırada galiba Fatih Tekke hamlesi var, eğer Fatih'te gelirse sıra Gökdeniz'e geldi demektir. Sürgündeki 5 topçuyu Şenol Güneş geldiği gibi affetti, onlara ihtiyacım var dedi. Bu adamı takımın başında gördükten sonra, sen Broos gibi bir sezon önce küme düşen takımın hocasının bu takımın başında ne işi var diye sormaktan edemiyor kendine.

19 Ekim 2009 Pazartesi

Galatasaray : 4 - Trabzonspor : 3

9. haftanın kapanış maçı adına yakışır biçimde bol tempolu, bol gollü ve seyir zevki olarak iyi bir maç geçti. Galatasaray'ın bu sezonki oynayış biçimi puan kayıpları ile geçen son 3 maçın ardından ara iyi gelmiş olacakki aynı eski seriye devam eder nitelikte başlandı maça. Daha ilk dakikadan Kewell'ın şutu ve ilerleyen dakikalarda Gökhan Zan'ın kafa vuruşu üst direkten döndü. Kewell aynı klas Kewell, böyle bir adamı canlı izlemek gerçekten keyif veren bir olgu. Keita yine o bindirmeleri durup hızlanması ve akabinde rakibini ekarte etmesi ve gerçektende milli maç arasının Galatasaray açısından iyi geçtiği ve toparlanıldığını gösterdi açıkcası. Ankaragücü maçında 11'de olan Elano, Uğur ve Aydın yedekteydi, Caner ise kadroda yoktu. Tamam Elano daha kendini gösteremedi mazeretleri ortada dolaşır durur uzunca bi zaman, ama bu adam ki bu takımda yedek kalıyorsa bişeyler vardır ters giden yada takım çok iyi mi oynuyor kenardan bakınca diye sormak gerekiyor. Ama Elano eşittir Lincoln olacak gibi bir his var içimde ki gidişat hafiften o yolda.

9. haftası oynan ligde 1-1'lik Eskişehir maçı hariç geri kalan maçlarda Galatasaray galibiyetlerini ya 4'lük skorla yada 3'lük skorla aldı şimdiye kadar ve bu akşamda yol yordam değişmedi yine 4 atarak 3. galibiyetini aldı. Diğer kalan 4 maçtada 3 gollü galibiyet aldı, ayrıca ligde 2 maçta yediği gol sayısı 6 oldu!
Maça gelicek olursak Kewell'ın klas golü ve ardından Keita'nın sert şutunu Servet önünde bulunca kaleye postalamasıyla (Sylva'nında şansızlığını unutmayalım) 2-0'lık öne geçme durumu Tayfun'un defanstan seken serbest vuruşu tamamlamasıyla 2-1 olatraka gidildi soyunma odasına. Sıkıcı başlayan 2. yarıda Ayhan'ın maç boyunca yaptığı kendini aşan çalım serilerinden sonra topuk pasıda yollayım bide bacak arasından derken dibinde biten Colman'a kaptırdığı top ki bu adam ligde uzaktan sert ve düzgün vuran adamlardan işte kaptırırsn öyle meziyetleri olan Colman özellikleri gibi düzgün ve uzaktan 2-2'ye getirdi maçı.

Durum 2-2 olunca Galatasaray aslında kolay alabileceği maçı zora soktuğunun farkına vardı, ve sertleşmeye başlayan oyunla beraber, aynı maçın başlarındaki gibi hızlı ve teknik adamlar sayesinde bi anda Arda ve Baros'un 3 dakikaya sığdırdığı gollerle tabelayı 4-2'ye getirdiler. Zaten nedense Arda ve Baros goller haricinde pek gözükmediler sahada aslında, yada benim gözler harbiden bozuk. Oyun rölantiye alınınca Trabzon fırsat bu fırsat deyip iyice bastırmaya başladı. Galatasaray defansı bi anda neye uğradığını şaşırdı aslında ve çabuk toparlanması gerekirken o açık uzunca bi süre devam etti. Sonradan Gökhan Ünal takviyesi oyuncunun yapacağı asistle taçlandı ama bu gol güzel bi tokat oldu Galatasaray defansına, mecburen toparlanma yaşandı hemen kalan az zamanda beraberlik gelmesin diye. Ve Kadıköy deplasmanı öncesi son lig maçınıda kazanan Galatasaray, Fenerbahçe'nin bugün 90+4'te yediği golle ünvanını Antep'te bırakması ve derbi öncesi puan farkının 2'ye inmesi önümüzdeki hafta herşeyin, aslında her FB-GS derbisinde olduğu gibi bütün ülkenin tek maça kitlenmesini sağlayacak. Fenerbahçe kendi evinde yine mutlak favori maçıda kazanacak gözüle bakıyorum her ne kadar Galatasaray'lı olsamda. Souza'ın bugün 90+4'te attığı gol tam çıldırtacak cinsten, hemde her 2 tarafıda. Küçük bir not : Arda Turan Galatasaray formasıyla Tarbzonspor'a karşı Ali Sami Yen'de oynadığı 4. maçındada boş geçmedi.

Galatasaray : 4 - Trabzonspor : 3
23' Kewell
37' Servet
69' Arda
71' Baros
--------
44' Tayfun
54' Colman
86' Colman

Tarihten Bir Sayfa

Blog Widget by LinkWithin