3 Temmuz 2010 Cumartesi

Gözyaşı

Turnuva'nın en güzel top oynayan iki takımın mücadelesi vardı bu akşam. Gollerin güzelliği zaten bunun en güzel kanıtıydı. Muntari ve Forlan. Bozuk olan Dünya Kupasının sayılı güzel golleri bu maça denk geldiği için çok güzel oldu.
Forlan attığı golle Kingston'un sanki aklını başından aldı. Golden sonra gelişen pozisyonda yerinden kıpırdayamadı Kingston. Yatsın kalksın Suarez'in kaçırdığı gole dua etsin.
Bu gece 2 isim başrole çıktı, Oscar'ı birisi aldı. 1 dakika içinde nası cereyan etti bu işler, gerçekten büyük heyecandı. İçeri açılan ortanın yarattığı karambol, git gel yapan top, dakikanın 120 olması, çizgiden bir kez çıkarılması ve sonunda elle topun kesilip penaltı olması. Suarez kırmızı görüp çıkarken ağlıyordu. Gyan ise tam tersi. Gyan topa vurduğu an ise tam tersi oldu roller, daha yıkıcı halde. Suarez deli gibi koşturuyordu, Gyan ise resimdeki halde. Bütün bir ülkenin hayalleri belkide o an yıkıldı zaten. Çünkü dakika 120. Sözün bittiği yer bir nevi. Suarez'in yaşadıkları kimbilir neler hissetti. 120. dakikada penaltıya sebebiyet verdi ve gol yeseler bitti yani maç, ama kader. Penaltı yaptırdı son dakkada bir nevi takımın elenmesinin baş sorumlusu olurken, direğe nişanlanan top sonunda golü önlediği için o konuşuluyordur şimdi. Yanımda sıkıntıya girip elleri terleyen Cem'e selam olsun. " Diz is fıtbıl " koçum.
Gözyaşı mecburen oldu bu akşam. Mensah'ın kullandığı penaltınında bir izahı yoktur zaten. Son dakika hüsranına uğramış bi takım oyuncusu aksine bu kadar rahat penaltı kullanılmaz yani. Göstere göstere.
Abreu topa gerilirken Cem'e söyledim, bak dedim Panenka penaltısı kullanacak, der demez Abreu geldi öle kullandı penaltıyı, nası içime doğdusa artık hala anlamış değiliz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Tarihten Bir Sayfa

Blog Widget by LinkWithin