Stadyum tartışmaları son sürat devam ediyor. Olmayan Şanlıurfa, Trabzon ve kavganın son halkası olan Şükrü Saraçoğlu. Herkezin kendince bi nedeni bulunmakta. Yani her kafadan bi ses bombası. Düzgün ve mantıklı bi yazı okudum bugün Türkiye Gazetesinde. Kemal Belgin yazmış, çok güzel yazmış hatta. Olay şudur;
Bu ülkede bilip bilmeden sallayan insanlar, yorumcuların bilgiye dayalı olmayıp amigovari ve Federasyonu yıpratmaya yönelik söylemleri, ne yazık ki gerçeklerin üzerine bıçak gibi saplanıyor.
Şükrü Saracoğlu Stadı’nın EURO2016 aday dosyası içine girmeyişi tamamen ve tamamen güvenlik çemberi oluşturabilmenin imkansızlığından kaynaklanmaktadır. Shakhtar Donetsk- Werder Bremen maçının bir gün öncesinde UEFA yetkilileri ile yaptığım sohbette, stadın bu dezavantajından uzun uzun söz ettiler. Aralarında bir de Türk vardı. Adını yazmam, çünkü spekülasyona çok açık bir isim...
Özetle şunu söylediler: “Bir tarafta otoyol, bir tarafta bir okul ve duvarı, bir tarafta üç metre eninde ve tarihi köşklerin bulunduğu sokak, bir tarafta da yine üç-beş metre enindeki sokak ve dükkanlar, evler... Bu finalin ayaklarından birinin İngiliz ve İtalyan takımlarından biri olmadığı için de şükretmedik değil. İsviçre’den gelen ve iki tır uzunluğundaki çok özel vasıtayı stadın içine sokabilmek için okul tarafındaki ağacın kesilmesini talep ettik. Aman ha dediler, tarihi ağaçtır, kesilemez... Aracı demonte edip sokmak durumunda kaldık. İçeride montajı yaptık, işimiz bittikten sonra yeniden demonte edip dışarı aldık ve orada yeniden montaj uygulandı. Bir akreditasyon merkezi kurabilmek için avantadan 5 bin dolar bile ödedik. Keşke bu stat çevresi boş ve geniş olan, örneğin 50 metreden daha fazla, bir bölgede yapılmış olsa idi. Bu nedenle bu stada büyük organizasyon vermek mümkün değil...”
İşte, Avrupa Futbol Şampiyonası-2016 dosyasına Saracoğlu Stadı bu nedenlerden ötürü dahil edilmemiştir. İşte bu nedenle de Olimpiyat Stadı ve yapımı süren Telekom Arena aday statlar arasında yer almıştır. Trabzon’un yeni stadını öne sürenler, acaba yerinin bu normlara uygun olup olmadığı biliyorlar mı? Yani racon bizim Federasyon tarafından değil sadece ve sadece UEFA tarafından kesilmektedir. Hatta öylesine ki, Michael Platini’ye bile söz düşmez. Çünkü orası, “HAKİKİ ANLAMDA BİR KURUMDUR.”
Sapıkça muhalefet edenlerle, kafası kumdakilere duyurulur.
Orjinal metin için Link
tabi çok seweriz biz pişmaniye kemal abimizi,
YanıtlaSilbaşka görüşleri de dinlemek lasım tabi misal necati bilgiç abimizi;
Özgener´in ayıbı
Bugün "Türkiye´nin en güzel stadı hangisidir?" diye sorsanız futboldan anlayan herkes "Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu" yanıtını verir. Saracoğlu‚ konumu ve konforu ile UEFA´dan bile takdir almıştır. Futbol Federasyonumuz böyle bir stada sahip olmakla övüneceğine Aziz Yıldırım´ın haksızlıklar nedeniyle yaptığı sitemkar sözler yüzünden başta Mahmut Özgener´in isteği ile skandal bir karar alıp Avrupa 2016 için görmezden gelinmiştir. Bu durum‚ medyada önemsiz bir haber gibi algılanan EURO 2016 Futbol Şampiyonası logosunun tanıtımı sırasında ortaya çıktı. Kupanın Türkiye´de organize edilmesi için UEFA´ya yapılacak başvuruda şampiyonada oynanacak 8 ildeki maçların statlarının sadece üçünün yeri ismen belirtildi. Diğer 6 stadın devletçe değişik şehirlerde yapılacağı açıklandı. Bunlar İstanbul´un "Yolsuz" Olimpiyat Stadı´yla yapılma safhasında olan Türk Telekom Arena´sı‚ (yani Galatasaray´ın Aslantepe´si) ve Kayseri´deki Kadir Has Kompleksi´ydi.
UEFA da şaşıracak
Özgener çocukça ve kindar davranarak "Doğmamış çocuğa don biçip" Fenerbahçe stadını ekarte ederek yapım halindeki Galatasaray stadını programa koydurmuştu. İşin ilginç yanı bu haksız ve yanlış tutuma Federasyon heyeti ve özellikle de spordan sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak´ı da ortak etmesiydi. Kızgınlık o kadar fazla ki logoya konan bütün renklerin arasında sadece lacivert bulunmuyordu. UEFA yetkilileri başvuruda Şükrü Saracoğlu Stadı´nın adının bulunmamasına şaşıracaklar ve Federasyonumuzun bu işte ne derece ciddi (!) davrandığını anlayacaklardır. Sanırım Fenerbahçe yönetimi hiçbir başarısı olmayan ve tanınmazken rahmetli Hasan Doğan´ın hatırı için başkan seçilen acemi Mahmut Özgener´in bu davranışını dikkate alıp görevde kaldığı sürede sarı-lacivertli camianın ona hiçbir konuda yardımcı olmayacağını icraatıyla ortaya koyacaktır.