7 Ocak 2010 Perşembe

Alkol ve Gerçeklik

Garip günler, acayipleşmeler, duyduklarım ama artık sadece güldüğüm şeyler ve takmadığım onlarca şey. Şey işte herşey mesela. Takmayacaksın ki rahat olacaksın, yada öyle olduğunu sanacaksın. Galiba şuan sanıyorum yanılmıyorsam ama vaziyet iyiyken tekerleğin ne zaman patlayacağını beklemek daha güzel. Her akşam biri gelir, ardından diğeri. Sonra biri gider ardından değil anında diğeride gider. Tek kelime etmeden. Aaa dersin, hassiktir lan banane dersin ve hatta kdv'si olarakta bi dolu küfürle beraber. Nabayım içimden geliyor. Üzgünüm, çok klişe ve etkisiz bi laf ama üzgünüm işte ettiğim küfürler için. Yada üzgünmü görünüyorum sadece ne ?
Her sabah uyandığımda kafamın içinde biri play tuşuna basıyor. Anında başlıyor şarkı. Hergün ayrı bişey, bir dahaki günlerde çalmamak üzere. Dükkan yolunda içimde son ses, ta ki kapıdan girene kadar anında stop'a basılıyor. Hayırdır neyin alametidir buysa artık.
Aslında ekşisözlükte gördüğüm bi paragrafın cümlesini yazacaktım buraya ama konu döküldükçe toparlandı. Fon olsun diye Istanblue'yi seçtim. Sloganı gibi gerçekten istanblue seviyorum. İsteyen istediği gibi içebilir umrum olmaz, ama vişnesiz gitmez bu. Vişneyle beraber içeceksin, dişlerinin arasından çekeceksin, tatları farkedeceksin vişneyide votkayıda, boğazından geçerken hafif bir yanma yada hafif bir acı tat. Sevda işte. İster sevda, ister bu güzelliğin bıraktığı tat. Her ne boksa artık.
Alkol kötülükmüdür ??? Çokbilmişler evet kötülük, kötülüğün anası vs. vs. vs. Sanane değilmi, içersende içmesende. Az önce bahsettiğim paragraftaki cümleye yada cümleler bütününe gelelim. Aslında şimdiye kadar sebepli sadece 1 sefer içtim, o da lanet olsun ki çok kötü bi güne denk geldi. Ne yapayım, bişi duymuşun, bişi söylemişin, garip bi tepki ve kovalanma temalı bi siktirediş yemişim. Kafa bu kadar bozuk olunca içersin işte. Hani derler ya kafan bozuksa 1 bira bile halleder adamı diye, peki 3 şarap 1 istanblue bana birşey yapmadıda, yanımdaki 2 kişiyi maymunun kralı yaptı ??? Delikanlı bira, hatta 1 bira nerdesin haneyy. Neyse uzatmayalım cümle dedik, yine sardık bişeylere konuyu. Ekşide tek girdiğim sayfa var. 17 sayfa yazılmış hakkında, yani benim gibi olan birçok insan var. Tek değilmişim yani bu koca dağılgan evrende.
İçkiliyken sarhoşluk ve çakırkeyiflik arası dönem anlatılan yer. Alırsın eline telefonu diye başlıyor. Ama hiç o haldeyken telefona saldırmadığımıda belirteyim. Ki maazallah gümbürtüye gitmeyelim sonra. İşte o ara ve telefona atlama faslı. Dökülme anı yani. Evet vücutta alkol bol miktarda var. Oturduğun yerde içinde dağılan ve gezinip yayılan bişeylerin olduğunu hisseder insan. İyice etki altına alır ve el telefona gider. Bırak gitsin. Pişman olabilirsin sonrasında - ki yüzde 99 pişman olunulcak hal - ama gerçeklikle aldın o telefonu eline. İçki kötülük değil gerçekliktir. Sarhoşluk yada içmek insanı değiştirmez, gerçekten değiştirmez. İçindeki gerçek insanı ortaya çıkarır. Yalan olduğunu sanmıyorum, gerçek çünkü. Ama gerçeği çıkarsa ne olucak, off yine içmiş bu, uçmuş bu he deyip geç, yada dur sıçayım şunun ağzına gibi şıklar oluşur karşı tarafta. Gerçek insan çıkar ortaya, işte bişeyler zırvalar dedimya yüzde 99 pişman olur diye olur işte sonundada. Bu okuduğum gerçeklik ve alkol muhabbeti hiç yaşanmadı hayatımda, ama şuan okuduktan sonra düşündüm o hissiyatı. Aman iyiki olmamış. Çekilmez şey. İçimdeki gerçek çıksada bişi olmazdı zaten çıkmadıda gene olmadıda, her türlü kazanan Türk futbolu oldu yani.
Yollar açık olsun, kimseler üzülmesin, canım bunu yazdıktan sonra içmek istemesin, yeter artık maRco'da saçmalamasın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Tarihten Bir Sayfa

Blog Widget by LinkWithin